Bursa Estetik & Aesthetic

Aesthetic
Burun Ameliyatı »Burun Ameliyatı ( Rinoplasti) Burun Ameliyatı (http://bursaburun.com) - Rinoplasti (index.php/estetik-cerrahi/yuz-estetigi-bursa-estetik/burun-estetigi.html) - - Burun Estetiği (http://bursaburun.com/burun-estetik/burun-estetigi.html) Estetik Burun (undefined/) cerrahisi veya rhinoplasti (index.php/estetik-cerrahi/yuz-estetigi-bursa-estetik/burun-estetigi.html), burnun görünümünü iyileştirmek için yeniden en iyi şekli vermek demektir. Rekonstrüktif rhinoplasti (http://bursaburun.com); konjenital anomalileri ve travma nedenli şekil bozukluklarını düzeltmek için uygulanır. Ayıca, burun içi deformitelere (http://www.bursaburun.com) bağlı tıkanıklıkları (http://bursaburun.com/burun-estetigi-hangi-sorunlar-icin-uygulanir-.html) hafifletmek için uygulanan ameliyat olan septoplasti ile birliktede yapılabilir.En iyi Burun Estetiği (http://www.alperbayraktar.com.tr), En İyi Burun Estetikçi (http://www.alperbayraktar.com.tr)Op.Dr.Alper Bayraktar (http://www.alperbayraktar.com.tr) Burun yüz bölgesinin estetiğini belirleyen en önemli unsurdur. Estetik cerrahi alanı içindeki en önemli ameliyat grubunu oluşturan burun estetiği, tıp dilinde rinoplasti olarak adlandırılır. Burun estetiği ameliyatı buruna yeni şekil vermek için uygulanır. Burun ucu kaldırılıp indirilebilir, burun ucu inceltilip sivriltilebilir, veya tam tersi kalınlaştırılabilir, burunda sağa sola eğrilikler varsa düzeltilebilir, burun sırtı çökükse dolgunlaştırılabilir, kambursa fazlalıkları alınabilir, burun delikleri büyükse küçültülebilir, asimetri varsa düzeltilebilir. Burnun şekli ile ilgili problemlerin yanı sıra septum deviasyonu adı verilen iç kıkırdak ve kemik eğrilikleri, buna bağlı nefes alma zorluğu varsa burun estetiği ameliyatı ile birlikte septum deviasyonu ameliyatı da yapılarak nefes almada rahatlama sağlanır. İdeal burun estetiği, buruna yüz ile uyumlu doğal bir şekil vermekle birlikte nefes almayı da rahatlatmalıdır. Burun Ameliyat öncesi göz önünde bulundurulması gerekenler Burun estetiği (http://bursaburun.com/) (Rhinoplasti) düşünülüyorsa, atılması gereken ilk adım estetik cerrah ile görüşmektir. Cerrahi sonrası görünüş ve hisleriniz hakkındaki beklentilerinizi samimi olarak cerrahınızla görüşmelisiniz. Herhangi bir estetik ameliyat olmadan önce duygusal olarak dengeli durumda olmanız en önemli faktörlerden biridir. Rhinoplasti (index.php/estetik-cerrahi/yuz-estetigi-bursa-estetik/burun-estetigi.html) yani burun estetiği burnunuzun şeklini değiştirecek; hayatınızın değil. Estetik cerrahi görünümünüzü iyileştirip sizin kendinize olan güveninizi tazeleyecektir. Cerrahınız sizi muayene ettikten sonra, uygulamadaki kararları etkileyecek diğer değişiklikleri sizinle görüşecektir. Pek çok örnekte rhinoplasti (index.php/estetik-cerrahi/yuz-estetigi-bursa-estetik/burun-estetigi.html) için tavsiye edilen en erken yaş, burnun gelişiminin yüzde doksanını tamamladığı genç yaşlardır. Daha yaşlı bireylerin durumu, yaşa göre farklılıklar göstermektedir. İlk görüşme sırasında cerrah uygulayacağı cerrahi tekniği, anesteziyi, ameliyatın nerede yapılacağı ve gerçekci olarak ameliyattan ne beklenmesi gerektiğini içeren özel detayları size açıklayacaktır. Rhinoplastiye karar vermeden önce düşünülmesi gereken riskler ve masraflar gibi diğer faktörleride cerrahınızla bu görüşmede konuşmalısınız. Binlerce rhinoplasti ameliyatı her yıl başarılı olarak yapılmaktadır. Buna rağmen cerrahinin potansiyel risklerinin ve bu ameliyata bağlı spesifik komplikasyonların farkında olmalısınız. Ameliyat, primer olarak, görünümü iyileştirmek için uygulandığında, enfeksiyon gibi ameliyat sonrası komplikasyonlar oldukça nadirdir. Tam olmayan iyileşme ikinci bir ameliyat gerektirebilir. İyileşme sürecinde ve ameliyat sonrası cerrahınızın bakım önerilerine sadık kalırsanız, komplikasyon meydana riskiniz en aza inecektir. Rhinoplasti ücretleri ve ameliyatın malzeme masrafları değişiklikler göstermektedir. Ameliyatın uzunluğuna, anesteziye, kullanılan ek malzemelere ve cerrahinin yapıldığı hastaneyede göre ücret değişiklik gösterebilmektedir. Burun estetiği (http://alperbayraktar.com.tr) cerrahi girişim Estetik rhinoplasti (index.php/estetik-cerrahi/yuz-estetigi-bursa-estetik/burun-estetigi.html), tüm burnun boyutunu küçültmek, burun ucunu yeniden şekillendirmek, burundaki kemik çıkıntıları yok etmek veya burun ile üst dudak arasındaki dar açıyı düzeltmek için uygulanır. Bazı hastalarda burun hatlarını iyileştirmek için doku eklemek gerekebilir. Bu değişikliklerden biri veya hepsi tek bir ameliyat sırasında yapılabilir . Prosedürün büyüklüğü, istenen değişikliklerin neler olduğuna ve cerrahınızın sizin için neyi uygun gördüğüne bağlıdır. Doktorunun tavsiyesine göre, ancak bir hastanede bu ameliyat yapılabilir. Burun ameliyatı (http://bursaburun.com), burun bölgesinin uyuşturulduğu lokal anestezi altında veya genel anestezi kullanılarak yapılır. Anestezi verilmeden önce rahatlamanız için sakinleştirici ilaç verilir. Sedatif ilaç ve lokal anestezi ameliyat sırasında rahat olmanızı sağlayacaktır. Eğer genel anestezi uygulanacaksa, tüm operasyon boyunca uyursunuz. Pek çok burun ameliyatında, burun deliklerinin içinde, çalışma yapılacak yere doğru kesi yapılır . Bu kesi, cerraha burnun yeniden şekillenmesi ve dış görünüşünün değiştirmesi için kıkırdak ve kemiğe ulaşmasını sağlar. Burnun üzerindeki kemik çıkıntı, testere ve oyucu bir alet kullanılarak düzeltilir. Daha sonra burun kemikleri daha dar bir köprü formu oluşturacak şekilde biraraya getirili . Kıkırdak uzaklaştırılarak burun ucunun boyutu küçültülür ve daha iyi bir burun görünümü sağlanır. Burnun alt tarafı ile üst dudak arasındaki açıyı düzeltmek için, burun ucu kaldırılır. Bu, septumun (her iki burun deliğini birbirinden ayırak kıkırdak) burun deliklerindeki kesiler boyunca biçimlendirilmesiyle başarılır . Büyük bir kemik çıkıntı düzeltiliyorsa burun tabanı maalesef geniş kalır. Bunu daraltmak için, küçük kama şeklinde deri bu bölgeden uzaklaştırılır ve burun delikleri orta hatta yaklaştırılır. Cerrahi sonrası, bant ve plastik veya plasterden oluşan alçı (splint) ile burnun yeni şeklinde kemik ve kıkırdağı sabitler. Özellikle, septal cerrahi uygulanmışsa, tamponlar burun septumunu ve yeni açılan hava yollarını korumak için yerleştirilir. Burun Ameliyatı genellikle 1.5-2 saat sürer. Daha uzun sürmesi cerrahinin büyüklüğüne bağlıdır. Burun Ameliyatı Sonrası İyileşme (http://bursaburun.com) Ameliyat sonrasında, ilaçla kolayca kontrol altına alınabilecek biraz ağrınız olabilir. Başınızı hafif yukarıda tutmanız ve operasyon sonrası morluk ve şişliği azaltmak için gözlerinize soğuk kompres yapmanız önerilecektir. Splint veya alçı on güne kadar burnunuzda kalabilmesine rağmen, genellikle ameliyat sonrasındaki bir hafta içinde çıkarılır. Doktorunuz geceleri splint kullanmanızı tavsiye edebilir. Tamponlar birkaç gün kalabilir. Gözlerin etrafındaki morluklar birkaç gün içinde solmaya başlar ve genellikle sonraki iki veya üç hafta içinde gözden kaybolur. Hafif şişlikler aşamalı olarak iner, fakat bazı şişlikler aylarca kalabilir. Estetik rhinoplastilerin çoğu, burun içinden uygulandığından görünürde skar yani yara izi yoktur. Sadece uca doğru genişleyen burun deliklerini daraltmak için uygulanan prosedürde, her burun deliğinin katlantı yerinde zorlukla görülen dış ortamda skarlar olacaktır. Burun Ameliyatı (http://www.bursaburun.com) sonrası hasta için ani bir değişiklik beklemek gerçekci değildir. Normal iyileşme, en son sonucun belli bir zaman tam olarak anlaşılmayacağı, aşamalı bir süreçtir. Burnun en son hali, haftalar aylar ve hatta bazı hastalarda bir yılda görülemeyebilir. İyileşme derecesi, yapılan işin ne kadar doğru yapıldığına, burun yapınıza ve deriye bağlıdır. Çok net şekil bozukluğu olan burunlar dramatik iyi sonuçlar gösterir ( Şekil 8 ). Diğer taraftan hafif çıkıntılar ve burun ucunun büyüklüğü, sonuçlar zor farkedilsede, başarılı bir şekilde düzeltilir. Bazı rhinoplasti tiplerinden sonra çok büyük farlılık görmediğini söyleyen akraba ve arkadaşların bulunması gayet tabidir. Bunu başarısızlık olarak değerlendirmeyin. Bunun tam tersi, eğer daha iyi ve doğal görünüyorsa, farkedilmemesi tabiki cerrahinin başarısıdır. Sonuç olarak, amaç bütün dikkati üzerine çeken yeni bir burun yaratmak değildir, daha çok yüzün genel özelliklerinin bir tamamlayıcısı olmasını sağlamaktır. Küçük ayarlama ve yeniden gözden geçirme bazen istenir buda ek bir ameliyat gerektirir. Burun estetiği (http://bursaburun.com) Cerrahi sonrası ilk günde veya ikinci günde ayağa kalkabileceksiniz. Ancak, plastik cerrahınız normal rutin hayatınıza geri dönüş için, en uygun programı size ameliyat sonrasında önerecektir. Uygun iyileşmeyi sağlamak için yürüme, koşma, yüzme ve hatta eğilme gibi kan basıncını yükseltecek aktiviteleri ilk birkaç hafta süresince kısıtlamalısınız. İşe geri dönme kararı sizin kişisel kararınız ve şişliklerin düzeyine bağlıdır. Burun estetiği (http://bursaburun.com) yapıldıktan sonra alçı çıkarıldıktan sonra, morlukları kapatmak için kozmetik ürünler kullanılabilir. Fakat doktorunuz size genellikle uygulamak için çok ovmayı gerektirecek veya haftalarca çıkmayacak kozmetik ürünlerden kaçınmanızı tavsiye edecektir. Bu broşürün amacı, rhinoplasti hakkında sizin ameliyatla ilgili bilgi sahibi olmanızdır. Plastik cerrahi ameliyatı olmayı düşündüğünüzde, cerrahınıza, ihtiyacınız olan ek bilgileri soracağınız için, mutlaka rahat ve ameliyatla ilgili ön bilgi sahibi olmanız gerekmektedir. Op.Dr.Alper Bayraktar (http://alperbayraktar.com.tr) Etiketler : Burun Estetiği, Estetik Burun cerrahisi veya rhinoplasti, burun ameliyatı, burun estetiği ameliyatı , Burun,estetik,burun estetik, estetik burun, estetik burun ameliyatları, burun estetik İstanbul, burun ameliyatı videosu, burun ameliyatı bursa, tamponsuz burun ameliyatı, burun eti ameliyatı fiyatları, burun estetiği ameliyatı sonrası, canlı burun ameliyatı izle, estetik burun ameliyati, burun ameliyati izle, burun estetigi fiyatlari, erkek burun estetiği fiyatları, burun estetiği videosu, burun estetiği ücretleri, burun estetikleri, burun ameliyatlari, burun kucultme,rinoplasti, burun estetiği, burun ameliyatı, burun estetiği ankara, burun estetiği bursa, burun ucu ameliyatı, uzun burunlu olmak, burun delikleri genişler mi, burun ucu uzun, burun ucu uzun, burun estetiği istanbul, burun estetiği bursa, kemerli burun ameliyatı, kemer burun, burun ucu estetiği bursa, burun ameliyatları, burun ucu düşüklüğü, bursa’ da en iyi burun estetiği yapan doktor, bursada en iyi burun estetiği yapan doktor, istanbulda en iyi burun estetiği yapan doktor, burun ucu estetiği, burun estetiği,geniş burun ameliyatı, Burun Estetiği (http://www.alperbayraktar.com.tr), En iyi Burun Estetikçi (index.php/estetik-cerrahi/yuz-estetigi-bursa-estetik/burun-estetigi.html) En İyi Burun Estetiği (index.php/estetik-cerrahi/yuz-estetigi-bursa-estetik/burun-estetigi.html) Burun Ameliyatı, (http://bursaburun.com)Burun Ameliyatı Fiyatları (http://bursaburun.com/burun-estetik/burun-estetigi/burun-estetigi-fiyatlari.html), Burun Estetiği Nasıl Yapılır? (http://bursaburun.com) Burun Estetiğine Uygun Adaylar Kimlerdir? (http://bursaburun.com/burun-estetigine-uygun-adaylar-kimlerdir) Burun Estetiği Riskleri (http://bursaburun.comburun-ameliyatlari/burun-esteti%C4%9Fi-riskleri.html) Burun estetiği operasyonu sonrası burun ucunda düşme olur mu? (http://bursaburun.com) Burun Estetiği Ameliyatında Planlama (http://bursaburun.com/burun-estetigi-ameliyatinda-planlama.html) Sizin Burun Tipiniz Hangisi? (index.php/burun-tipleri.html) Cuma, 31 Ocak 2014 09:51
Doğal Burun Estetiği »Doğal Burun Estetiği Doğal burun; burnun kişiye özgün karakteristik özelliklerini koruyarak yapıldığı belli olmayan burunlar artık daha çok tercih ediliyor. Bunun en önemli nedeni estetikli gibi görünmeme ihtiyacı ve insanların giderek birbirine benzemesi gerçeği. Bunu elde edebilmek içinde burnun sanatsal oranları yanında burun ve yüz arasındaki oranlar da göz önüne alınmalıdır. Hatta burun ve kulak arasında bile belirli bir oran olursa yüzün profili çok daha iyi ve dengeli gözükür. Kulak ile burun aynı paralel eksende ve yaklaşık uzunlukları birbirine yakın olmalıdır. Sanatsal oranların çok sayıda olduğu yerlerden birisi burun delikleridir. Burun delikleri ameliyat olmuş bir burnu ele verebilir. Burun delikleri yandan bakıldığı zaman simetrik ve eşit elips gibi olması gerekirken, önden bakıldığı zaman kanatlarını açmış martı görüntüsüne sahip olmalıdır. Burun delikleri oval şeklini cerrahiden sonra da korumalıdır. Oval şeklinin yuvarlaklaşması siyah ırka ve çocuklara özgü bir geometri olduğu için arzulanmaz. Sanatsal elipsin fonksiyon açısından da büyük önemi vardır. Bu form dışında zayıflamış bir burun deliği, burnumuzdan içeri giren havanın yarattığı eksi basınca dayanamaz ise giren hava miktarı azalır. Bu nedenle estetik ameliyatlarda burun kanatlarının kıkırdak desteğinin zarar görmemesi gereklidir. Aslında burun deliği ve çevreleyen yapılar çok karmaşık bir ünite oluşturur. Yedi bölümden oluşan burun kanatlarına özenli yaklaşmak gerekir. Burun deliği estetiği tam bir burun ameliyatının bir parçası olarak yapılabildiği gibi, tek başına da yapılabilmektedir. Burun deliklerini çevreleyen burun kanatlarının yeri ve şekli burnu uzun ya da kısa algılanmasına neden olur. Bu nedenle sadece burun deliği estetiği yapılarak bile burun daha iyi hale getirilebilir. Burun deliklerinin boyutu küçültülüp, büyütülebilir. Burun kanatları daraltılıp, şekli değiştirilebilir. Etli burun kanatları inceltilebilir. Burun deliği estetiği yaparken matematik formüller ve sanatsal oranlar oldukça önemlidir. Burun deliği oranları komşu yapıları da etkiler. Örneğin: iki burun deliği arası mesafe için göz iç kenarları arasındaki mesafe ölçü alınır. Ağız köşeleri arası mesafe iki burun deliği arası mesafenin 1.6 katı olursa, bu iki komşu yapı daha uyumlu görünür. Burnun eni asla iki burun kanadı arası mesafeden fazla olmamalıdır. Burun sırtı kaş kavsi ile uyum içinde paralel ve simetrik refle veren bir hat oluşturmalıdır. Burun sırtı cinsiyete göre burun biçimlendirilmesinde de oldukça etkilidir. Burun sırtından geçen hat ne kadar burun ucuna yaklaşırsa burun o kadar erkeksi hatlara sahip olur. Burun ucu karşıdan bakıldığında eşkenar üçgen reflesi vermelidir. Burnun uzunluğu projeksiyonun yaklaşık 1.6 katı kadar olmalıdır. Burun ucu açısı sanıldığı gibi tek değil iki tanedir. Tek açı yapaylaştırır, çift açı doğal burun yaratır. Burun kökü açısı derinleştikçe burnunuz ön plana çıkar, yüzeyselleştikçe geri planda kalır. Burun estetiğinde küçük dokunuşlar burnu ya da burnun yüz ile uyumunu bozan kısımlarının değiştirilip, geliştirilmesi ile ilgili işlemlerini içeririr. Küçük dokunuşlar bazen bir operasyonla, bazen ise operasyon yapılmadan sağlanabilir. Bu tür işlemlerin mantığında sorunun en iyi analizi ön plandadır. Bu analiz için burun ve yüzün bilgisayar yardımlı geometrisinin çalışılması, burun ve yüz kalıpları ile heykel çalışmaları önemli avantajlar sağlar. Yapılan analizlerde kişinin algı ve yargı hatalarını da ortaya çıkarıp, kişinin burnunu ve yüzünü daha gerçekçi ve doğru değerlendirebilmesi ile ilgili eğitim de verilmedir. Burnu ile ilgili estetik sorunla gelen kişilerde analiz sonrası yüz, kaş, dudak, çene, alın başta olmak üzere çevre yapılardaki sorunların olduğu, fakat kişinin bunları farketmeyip, bütün sorumluluğu buruna yüklediğine sıklıkla tanık oluruz. Modern estetik cerrahide ameliyat olmuş bir burnun ameliyat olduğunun anlaşılmaması burun estetiğinde en önemli hedef olmalıdır. Bu hedef de sanatsal oranlar ile yakından ilişkilidir. Doğal Burun Estetiğini Doktorunuza Sorun... (http://alperbayraktar.com.tr/estetik/contactform.php)  Cumartesi, 01 Şubat 2014 14:00
Yurt Dışı Hastalarımız »Yurt Dışı Hastalarımız Türkiye'de estetik ameliyat olmaya karar verdikten sonra, gelmeden 10 gün önce bize haber veriniz, buna göre görüşme tarihiniz belirlenir. Yüz yüze görüşme ve muayeneden sonra işlem günü gününüz belirlenir. KLİNİĞİMİZE ÖN BAŞVURU ÖRNEĞİN Saç ekim uygulaması düşünüyorsanız, internet üzerinden doktorunuza danışın kısmından başvuru formumuzu doldurmanızı rica ediyoruz. Bu forma kişisel bilgilerinizi, sorununuzu ve ilgili fotoğraflarınızı ekledikten sonra bize ulaştırınız. Biz size uygulanacak işlemler, bilgi ve ücret konusunda gerekli ayrıntıları iletiyoruz. ÖN DEĞERLENDİRME, OTEL VE REZERVASYON Değerlendirme formundan sonra karar vermeniz durumunda, sizin geliş tarihinize göre, muayene randevunuzu ayarlıyoruz. Şehir dışından ve yurtdışından gelen hastalarımıza kliniğimize yakın bir otelden rezervasyon yaptırarak transfer hizmetlerini sağlıyoruz. Sizden uçuş numarası, havaalanı bilgileri ve iniş saati bilgilerinizi aldıktan sonra transferiniz gerçekleştiriliyor. AYRINTILI MUAYENE Hava alanından alınıp merkez ofisimize getiriliyorsunuz.Ayrıntılı bir şekilde saç analiniz yapılıyor ve fotoğraflarınız çekiliyor.Analiz sonrası operasyon ile ilgili detaylar belirleniyor.Operasyon randevunuz verildikten sonra sizi otelinize yerleştiriyoruz. İŞLEM GÜNÜ Ameliyatlar kliniğimizde mevcut olan tam donanımlı ameliyathanemizde gerçekleştirilmektedir. İŞLEM SONRASI Hastalarımız kliniğimize yakın olan anlaşmalı Otel'e bir refakatçi eşliğinde otele yönlendirilir.  Cumartesi, 01 Şubat 2014 13:31

Laser ( Tarihçe, Çalışma Mekaniği ve Çeşitleri )

Laser ışın teorisi ilk olarak 1917 de A. Einstein tarafından quantun fizik teorisinin bir parçası olarak ortaya atılmıştır.

1959 yılında Mainman tarafından sentetik Ruby aktif maddesi ile ilk laser geliştirilmiştir. İlk lazerin çalıştırıldığı 1959 yılından günümüze kadar geçen zaman içinde değişik dalga boylarında onlarca lazer ışını elde edilmiştir.

Bu ışınlar kullanıldıkları alanlara göre değişik önemlere sahiptirler. Ancak Ruby lazeri, çeşitli kutanöz patolojilerde 1963 yılında ilk kullanan kişi olması sebebiyle Goldmanlazer tıbbının babası” olarak Kabul edilmiştir

1970 ’lerin başında argon ve karbondioksit (CO2) lazerlerin üretilmesi ile birlikte lazerler plastik ve estetik cerrahide daha yaygın kullanım alanı bulmuştur. Ancak, bu sürekli dalga (continuous wave=C/W) lazerlerin kullanımları, tedavilerin sonrasında yara iyileşmesinin geç olması ve tahmin edilenin üzerinde hipertrofik skar görülmesi üzerine sınırlanmıştır.1983 yılında Anderson ve Parrish' in geliştirdikleri “selektif termoliz” teorisi ile birlikte lazer doku etkileşimi daha iyi anlaşılmış ve plastik ve estetik cerrahide lazer uygulamaları evrim geçirmiştir. ilerleyen yıllarda, bu alandaki hızlı gelişmele*rin sonucunda, lazerler, doğumsal ve kazanılmış pek çok deri hastalığının tedavisinde ve plastik cerrahinin destekleyici girişimlerinde ilk seçenek tedavi yöntemi haline gelmiştir.


Deri gençleştirme amacıyla ilk kez 1980'lerin sonunda sürekli-dalga CO2lazer kullanılmaya başlanmıştır. İlerle*yen yıllarda yüksek enerjiye sahip (high energy) atımlı (pulsed) CO2 ve hızlı tarayıcılı (flash scanned) sürekli-dalga CO2 lazerlerin ve ardından 1990'ların ortalarında erbium: yttrium aluminyum garnet (Er: YAG) lazerlerin üretilmesiyle birlikte lazer ile deri gençleştirme ivme kazanmıştır. CO2ve Er: YAG lazerlerin birlikte kullanıldığı sistemlerin yanısıra, son birkaç yıl içinde geliştirilen non-ablatif lazer sistemleri ve yoğun atımlı ışık kaynakları gibi yeni teknolojiler ile tıbbi lazer uygulamalarında büyük ilerleme sağlanmıştır.

Günümüzde laser; tıptan sanayiye, çeşitli bilim alanlarından (Fizik,kimya, elektronik, biyoloji, jeoloji, astronomi vs.) araştırma labaratuvarlarına , ışık oyunlu gösterilerden müziğe, videodan silah sanayine kadar çok geniş bir spektrumda kullanılmaktadır.

LASER NEDİR?

Laser bir ışık kaynağıdır. LASER kelimesi bu kaynağın prensiplerinin ingilizce ismi olan “Light Amplification by Stimulated of Radiation” (Işığın uyarılması ile elde edilmiş güçlendirilmiş ışık demeti) kelimelerinin baş harflerinden oluşur.

LASER IŞINININ ÖZELLİKLERİ :

Laser ışınının en önemli özelliği bu ışını meydana getiren fotonların hepsinin tek fotonun etkisiyle oluşmuş olmaları ve bu sebeple de hepsinin bu ilk fotonla aynı karaktere sahip olmalarıdır. Tersine normal bir ışık kaynağının yaydığı ışıkta aynı karaktere sahip iki foton bile yoktur. Lazerde ışını oluşturan aktif madde homojen yapıda bir ışık demeti oluşturur ve ışık demetinin dik bir kesiti alınırsa tüm fotonların aynı karakterde olduğu görülür. Burada bahsedilen homojenite ve aynı karakteristik özellikler şunlardır;

1.Fotonlar birbiri ile uyum içindedirler (Coherent).
2.Fotonlar birbirleri ile aynı yönde, dağılım göstermeden paralel ilerlerler (Directional).
3.Fotonlar aynı dalga boyundadırlar bu da aynı renkte olmalarıyla eş anlamlıdır (Monochromatic).
4.Tek ve standart bir enerjiye sahiptir. Bu özellik Laser ışınının hedef üzerinde aynı etkiyi göstermesini garanti eder. Bu etki yoğun ve güçlüdür (İntensive).

LASERİN MEKANİĞİ ve KOMPONENTLERİ :

Laser; laser materyali, pompa kaynağı ya da eksitasyon medium, optik kavite ya da laser kavitesi ve çıkış ünitesinden oluşur.

1)Laser materyali: Katı, sıvı, gaz ve yarı iletken olabilir
2)Pompa kaynağı(Eksitasyon mediumu): Laser materyalini ışık yayabilmesi için eksite eden kısımdır. Bir güç kaynağıdır. Elektrik, lamba, Floresan ya da başka bir laser olabilir.
3)Laser kavitesi(Optik kavite): Optik kavite her iki uçta birbirine paralel aynalar içeren ve ışığı yansıtarak git-gel hareketi (bounce) yapmasını sağlayan sonuç olarak eksitasyon mediumdan gelen enerjiyi ışık olarak amplifiye eden kısımdır.
4)Çıkış ünitesi(Output Coupler): Laser ışınının çıkışı devamlı(continuous) laserlerde olduğu gibi devamlı veya pulse laser’lerde olduğu gibi kesik kesik olabilir. Sürekli (continuous) dalga oluşturan laserlerde ise sabit bir güç çıkışı vardır. Bu güç watt ile ölçülür. Q-switch laserler ise nanosaniyeler içinde yüksek pikli (enerjili) laser pulse oluşturabilir. Optik yoldaki bir Q-anahtarı(switch), laser atımlarının(pulse’ larının) çok kısa bir sürede sağlanmasını mümkün kılar. Q-switch dönen bir prizma (packellcell) veya kesici cihaz içerebilir.

LASER’İN ÇALIŞMA PRENSİBİ :

Atom proton ve nötronlardan meydana gelmiş bir çekirdekten ve bu çekir*değin etrafında dönen elektronlardan oluşurlar.
Bu elektronlar, sahip oldukları enerjilere gör
e çekirdeğe değişik uzaklıktaki seviyelere (yörüngelere) dağılırlar ve atom bir dış etkiye maruz kalmadıkça hareketlerine bu seviyelerde devam ederler.
Çekirdeğin çekme gücüne en iyi karşı koyabilen elektronlar diğerlerine nazaran çekireğe en uzak seviyelerde bulunurlar. Böyle olunca herhangi bir dış müdahaleden ilk etkilenen*lerde bunlardır.
Herhangi bir şekilde bir atoma dışarıdan bir miktar enerji verilirse (mesela başka bir atomla, bir iyonla, bir elektronla veya bir fotonla çarpışma sonucu) en dış elektron bu enerjiyi kendisine alıp çekirdekten daha uzak bir seviyeye geçebilir. Elektronların çekirdeğe en yakın seviyeleri teker teker doldurmadığı ve boşluk bırakıp daha yüksek seviyelere çıkmış olduğu atomlara "eksite olmuş atom" diyoruz.
Yüksek bir enerji seviyesine çıkmış olan (Eksite olmuş) elektron belli bir zaman sonra ya kendiliğinden yada yine dış bir etki ile eski seviyesine düşer. Bu iki seviye arasındaki enerji farkı da bir foton olarak dışarıya yayınlanır. Yayınlanan fotonun frekansı bu iki seviye arasındaki enerji farkı ∆E ye bağlıdır. Bu bağlılık ∆E = hv formülüyle ifade edilir (“h” Planck sabitidir h =6,62*10-34 Joule. saniye).

Bu eksite olmuş elektronun yüksek seviyeden alçak seviyeye düşmesinin kendiliğinden veya dış etkiyle, yani indükleme ile olması arasındaki fark çok önemlidir. Bu fark, laserin diğer ışık kaynaklarına göre büyük önemini ve değişikliklerini oluşturur.
Laser dışındaki ışık kaynaklarının atomları eksite olduktan sonra kendiliklerinden dezeksite olurlar. Bu dezeksitasyonlar atomların değişik seviye çiftleri arasında olur, bu yüzden yayınlanan fotonlar aynı frekansta olmazlar. Bunun yanısıra, kendiliğinden (spontan) dezeksitasyon bir olasılık kanununa tabi olduğundan fotonlar aynı anda değilde birbirlerinden bağımsız olarak düzensiz bir şekilde ve değişik yönlerde yayınlanırlar.
Bazı maddelerin atomlarının bazı seviye çiftleri arasından kendiliğinden dezeksitasyon olasılığı düşüktür, yani atomun eksite hale gelmesiyle kendiliğinden yayın yaparak normal seviyeye düşmesi arasında geçen ortalama zaman daha uzundur. Böyle olunca bu zaman zarfında bu atomlara dışarıdan etkiyle sitimüle ederek (uyarılarak) yayın yaptırabilme olasılığı ve gerekliliği vardır.

Farzedelim ki bir atomun bir elektronu “i” seviyesinden “s” seviyesine çıkmış olsun. Bu iki seviye arasındaki enerji farkı (Es−Ei) dir. Eğer bu atomon üzerine, enerjisi bu enerji farkına eşit, yani frekansı;

( V=Frekans, Es=enerjiseviyesi son, Ei=enerji seviyesi ilk, h=Planck sabiti )
olan bir foton gönderirsek, bu atom bunu bir stimülasyon olarak alır ve kendini indükleyen fotonun aynı karakteristiklerinde (aynı enerjide, aynı frekansta aynı yönde ve aynı fazda) bir foton yayınlayarak “s” seviyesinden “i” seviyesine düşer.

Çok büyük sayıda atomdan (1022 -1023 civarında) meydana gelmiş bir maddeyi ele alalım. Bu maddenin atomlarını dışandan eksitasyonla (elektrik deşarjı, kimyasal reaksiyon, flaş v.s.) “i” seviyesinden “s” seviyesine çıkartalım. Enerjisi bu iki seviyenin enerji farkına eşit bir fotonun atomlardan birine çarpması sonucu foton sayısı ikiye çıkacak, bu iki foton iki başka atoma çarpınca elimizde 4 foton olacak, böylelikle zincirleme bir şekilde çok kısa bir zaman içerisin*de aynı yönde ilerleyen aynı frekansta, aynı fazda ve çok yüksek sayıda foton elde edilecektir.
Ama bütün bu atomların her biri birer fotonla çarpışmış olamayacağından, bu şekilde en yüksek etkiye elde etmiş olamayacağız.
Efektiviteyi arttırmak için (Amplification) bu aktif madde iki aynanın arasına konulur ve oluşan foton*ların bu aktif maddeyi hiç durmadan katetmeleri sağlanır.
Bu yüksek güçlü ışığın bir kısmı, iki aynadan birisinin %1-%30 civarından geçirimli olmasıyla dışarıya verilir. Çıkan ışın laser ışınıdır.

Bu ışının devamlı çıkması isteniyorsa aktif madde devamlı eksite edilmelidir.

LASER ÇEŞİTLERİ :

Laserin ismi içerdiği maddenin katı, sıvı veya gaz oluşuna ve oluşturduğu ışığın dalga boyuna göre belirlenmektedir.
Katı aktif maddeli laserler,
Sıvıaktif maddeli laserler / Boyalı (dye) laserler
Gaz Aktif maddeli laserler,
Aktif madde olarak yarı iletkenleri kullanan laserler,

KATl AKTIF MADDELİ LASERLER

1 - Rubi Laseri:
Bu laser, gerçekleştirilen ilk laser olmasıyla tarihi bir değer taşır. Aktif maddesi içine az miktarda Cr+++ iyonu karıştırılmış alumin (Al203) kristali olan pembe rubindir. Işının dalga boyu 694,3 nm dir.
Çeşitli teknik sebeplerden dolayı rubi laserin ışınını devamlı bir şekilde elde etmek mümkün değildir. Belli aralıklarla milisaniye süreli hüzmeler elde edilebilir. Bunun yanısıra ışının rengi kırmızı olduğundan sadece mavi-yeşil ve siyah renkli maddeler tarafından absor*be olabilmesi, rubi laserinin, tıpta uygulamalarının nadir deneyler dışında yok denebilecek bir seviyede kalmasına neden olmuştur.

2- Nd:YAG (Neodymium : Ytterium - Aluminium Garnet):
Aktif maddesi, Nd+++ iyonu katılmış Itrium Alüminyum Silikatı kristalinden oluşan bu laser tıpta en çok kullanılan üç laserden biridir.
Nd:YAG'ın yayınladığı ışının dalga boyu 1064 nm dir. Pulse lı (pulsed) Nd:YAG laseri ileride açıklayacağımız fotomekanik etkisi ile oftalmolojide kullanılır. Devamlı (continue) Nd:YAG laseri ise hemoglobin tarafından absorbe olmasından faydalanılarak vas*külerize dokular üzerinde kullanılır.

SIVI AKTİF MADDELİ LASERLER

1- Boyalı (dye) laserler:

Genellikle methanol gibi bir çözücüde floresent boyalı maddelerin çözülmesiyle elde dilmiş aktif madde içerirler.

Kısa atım süreli (300 ns-1500ns) ve 510nm-600nm dalga boyu aralığında yeşil-sarı ışık oluştururlar. Düşük dalga boylarında lentigo ve efelid gibi epidermal pigmente lezyonlar ve kırmızı, turuncu dövmelerde başarıyla kullanılmaktadır. 600nm ‘ye yakın (570nm-600nm) dalga boylarında ise deri damarlarında tipik termal hasara yol açar. Dalga boyu 577 nm iken 0.5 mm derinliğe penetre olup selektif oksihemoglobin yıkımı meydana getirmektedir.

GAZ AKTIF MADDELİ LASERLER

1- Helium - Neon Laseri (He - Ne):
Burada aktif madde olarak yaklaşık % 85 He % 15 Ne karışımlı bir gaz kullanılır. He - Ne karışımından birçok laser ışını elde etmek mükündür. Bunlardan en çok kullanılanı kırmızı renklı 632,8 nm dalga boylu olanıdır.

2 - Argon Laseri:
Bu laserin aktif maddesi Argon gazının yüksek bir elektrik deşarjıyla iyonizasyonundan elde edilen Ar+ iyonlarıdır. Argon laserinden de değişik dalga boylarında birçok ışın elde etmek mümkündür. Pra*tikte en çok kullanılanı bunların içinde en güçlü olan mavi renkli 488 nm dalga boylu olanıdır. Tıpta oftalmoloji ve dermatolojide kullanılır.

3- CO2 Laseri:
Adından da anlaşılacağı gibi bu laserin aktif maddesi karbondioksit gazı moleküllerinden oluşur. CO2 gazına cihazın teknik gereksinmelerine göre değişen miktarlarda azot ve helyum gazları da karıştırılır.

İnfraruj ışınlar su altından çok yüksek miktarda absorbe olurlar. Canlı dokularda su miktarının çok önemli olmasından dolayı bu dokular üzerine düşer düşmez absorbe olup sadece yüzeysel bir etki yaparlar.

Bu yüzden CO2 laseri cerrahide bistüri yerine kullanılabilir. Bunun yanısıra dermatoloji ve jinekolojide çok sayıda uygulama alanları vardır.

 

Yorum ekle


ONLİNE KONSULTASYON FORMU

İSTANBUL BURSA ESTETİK MERKEZİ

Burun Estetiğinde En Uygun Fiyat Bize danışmadan karar vermeyin!

BURUN ESTETİĞİSanal Burun Tasarımı

Ameliyat sonrası oluşacak tahmini burun şeklinizi merak ediyorsanız bize resminizi gönderin.