Burun Operasyonlarında Dördüncü Boyut
Rinoplasti ameliyatı ile burnun büyüklüğü artırılabilir ya da azaltılabilir, burun ucu şekillendirilebilir. Burun delikleri küçültülebilir. Burnun dudakla ve alınla oluşturduğu açılar değiştirilebilir. Standart rinoplasti ameliyatı yoktur. Hastanın ihtiyaçlarını karşılayacak, hastaya özel rinoplasti cerrahisi vardır. Gerçekçi beklenti, sağlıklı birey ve psikolojik denge rinoplasti adayı için önemli kriterlerdir. Hastaya ait özellikler de sonucu etkiler.
İyi oranlanmış her şeyin güzel olduğuna dair düşünce, tarih boyunca birçok sanatçı ve filozof tarafından benimsenmiştir. Bu düşünce neticesinde tespit edilen oranlara “altın oranlar” denir. Dolayısıyla bugüne kadar iyi bir burun ameliyatında, burnun yüz ile olan oranları ve burnun kendi içindeki oranlarında ahenk yakalamak yeterliydi.
Sadece burnun öne doğru uzunluğu (projeksiyonu) ile alın-burun ucu mesafesinin oranının ön planda tutulması yeterli olamaz, bu bakış burnu iki boyutlu ‘resim’ gibi algılamak demektir. Yan profilin güzel olması ama önden veya çapraz görüntünün bizi tatmin etmemesi bu duruma iyi bir örnektir. Karşıdan ve çapraz bakışta burnun yapay (ameliyatlı) durmasına sebep olur, estetik görgüsü olan gözler hemen fark eder.
Eksik olan şey, burnun karşıdan bakıldığındaki derinliğidir. Başta konu edilen altın oranlar aslında üç boyutlu oranlar zinciridir. Üç boyutlu değerlendirmenin sanatsal karşılığı heykeldir. Bu derinlik burnun pozisyonuna göre ve ışığın yönüne göre burnun üzerinde oluşan gölgelerde ve parlamalarda kendini göstermektedir. Burun, küçük küçük birçok alt ünitelerden oluşmaktadır. Bu üniteler birleşir ve burnu oluşturur.
Doğal burunda üniteler arasında keskin geçişler yoktur ve doğal burun yumuşak geçişlerle birleşen bir yapıdır. Yandan oransal olarak güzel, önden sıkılmış görüntü, keskin hatlar ve düzensiz burun kanatları ile karşılaşılır. Bu da kişiye yapay ameliyatlı bir görüntü vermektedir. Ancak hala göz ardı edilen bir başka boyut da var ki, gerçek hasta memnuniyetini uzun vadede oldukça etkiler. Bu boyut dördüncü boyuttur ve burnun zamana karşı olan duruşudur.
Yaşlanma ile burun bir nevi deprem geçirir. Burun ameliyatları bu depremi hızlandırmamalı tam tersine zamana, yaşlanmaya karşı dirençli kılmalıdır. Bunu da depreme karşı binaları kuvvetlendirmek için mühendislik ve mimari projelerle sağlamlaştırma işlemi yapmasına benzer yaklaşım ile ameliyatta burnu destekleyerek, kuvvetlendirerek zamana karşı dirençli olmasını sağlayabiliriz.
Burun estetiğinde burnu küçültme üzerine bir mantıkla burnu ayakta tutan malzemeleri çıkarırsak burnu zayıflatırız. Burun zamana direnemez ve çökebilir. Zamana direnecek estetik bir burnu elde etmek için; estetiği 3 boyutlu dengeli (harmoni) görüntü üzerine kurmalıyız. Yaşlanmaya direnen (4.boyut) fonksiyonel ve sağlam burun için ise, yapısal kuvvetlendirmeye (structural grafting) ihtiyaç duyulur.
Buruna fonksiyonel bir organ olarak bakıp dengeli görüntü ve sağlam burun bir heykeltıraş gibi yaklaşarak sadece burundan doku çıkararak ve küçülterek değil, aynı zamanda kendi dokusundan malzeme ilave ederek sağlanabilir. Burundan fazlalılıkları almak ama estetik ve fonksiyonel anlamda dayanıklı olması için gerekli ilaveleri yapmak ve en önemlisi bu iki durum arasındaki dengeyi sağlamak tecrübe işidir.